Olay soyle gelisir. Uc genc kız bir bara giderler. Aynı bir Temel, bir Ingiliz, bir Alman fıkrası gibi dizilirler; biri sapsal, biri entellektuel, oteki ise agır romantik. Entellektuel baslar anlatmaya; ulke ekonomisi, gelecek planları, cevresindeki insanların gelisen guncel olaylara duyarsızlıgı vs. Sapsal ve Romantik cok iyi anlarlar E'nin soylediklerini. Ancak pek de sallamazlar. E'nin bahsettigi duyarsızlık tam da bu oldugundan, E sinirlenir, susar. Romantik baslar anlatmaya; nasıl sevdigini, sevildigini, ozledigini, unutuldugu icin unutmaya calıstıgını. E ve S cok iyi anlarlar R'nin soylediklerini. Ama pek de sallamazlar. R arkadasları duygularını cok da sallamadıgı icin kırılır, susar. Sapsal baslar anlatmaya; sebeklikler yapar, espriler yapar, gerginligi dagıtmak icin guldurmeye calısır, en cok da kendi guler anlattıklarına. E ve R cok iyi anlarlar esprileri. Ama pek de komik gelmez onlara, zaten bozuk atıyorlar bir de, gulmezler. S tek basına guler, guler, guler... Onlar gulmedigi icin bozulmak bir yana, komik olmadıgı halde kendi kendine eglenebildigi icin bir kez daha guler.
Simdi soyleyin bu hikayenin kazananı gercekte kim?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder